https://playdotjs.com/

Gönüllü aşçılar yemeklere sevgilerini kattı

Gönüllü aşçılar deprem felaketinin yaralarını sarmaya katkı sunmak için Hatay ve Defne’deki sahra mutfaklarında depremzedelere yemek pişirdi.

Yaşam Yayın: 09 Mart 2023 - Perşembe - Güncelleme: 09.03.2023 09:39:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
215 okunma
Google News

Kahramanmaraş merkezli, 10 ili yıkan 50 bine yakın insanımızı alan depremin izlerini silmek, depremzedelere destek olmak isteyenler akın akın deprem bölgesine yardıma koştu.

İstanbul ve İzmirli ve birbirlerini daha önce tanımayan aşçılar sosyal medya üzerinden bir araya gelip, kişisel gayretleriyle depremzedelere sıcak yemek yedirebilmek için Hatay’a gitti.

Antakya ve Defne’de kurulan sahra mutfaklarında aralarında görev bölümü yapan gönüllü aşçılar yemekleri büyük bir şevkle pişirirken hem servis yaptı hem de bulaşık yıkadı.

Grupta şu isimler yer aldı

Mehtap Eren /İstanbul

Rukiye Altun / İstanbul

Uğur Çetin / İzmir

Gülsüm Avcı / İstanbul

Mine Keskin istanbul

Yunus Emre Gezer/İstanbul

Doğukan Kabak /Şile

Özlem Kılıç / Seattle WA /  USA

Hülya Bektaş / İstanbul

Hilal Karagöz / İstanbul

Mustafa Karayigit / İstanbul

Hikmet Ceylan /İstanbul

Fatma Midilli / İstanbul

Ceylan Buyukkaray /İzmir

Gruptan Mehtap Eren arkadaşları adına yaşadıklarını ve duygularını şöyle anlattı;

“Gönüllü aşçı  dostlarıyız. Bizim yolumuz İstanbul’dan Hatay’a uzanan bir gönül yolu .

Bizler gönüllü aşçılar olarak bir kap sıcak çorba bir kap sıcak yemek yapmak için çıktık yola

HATAY Antakya Defne merkezde bulunan 8 sahra mutfağında  ayrı ayrı gruplarla çalıştık

Biz bu işi gönülden yaptığımız için dernek ve STK  olarak değil kendi organizasyonumuzla oradaydık.

Bizlerin bağlı bulunduğu  dernekler kendi toplulugunda gıda giyim ve maddi manevi destek sağladı elbette. Ancak bizler toplulukları ön planda tutmak yerine birlik, beraberlik ve yardımlaşma duygusunu ön planda tuttuk.

Kimimiz dernek başkanı, kimimiz öğretim görevlisi, kimimiz şef, kimimiz Usta öğretici, kimimiz Usta, kimimiz öğrenciydik . Lakin gönlümüz onlar için bir kap yemek çıkartmak bir tebessüm alabilmek, zor günleri birlikte atlatabilmek, yaralarımızı birlikte sarabilmek için oradaydık.

Hep birlikte hazırladık hep birlikte pişirdik hep birlikte servis yaptık hep birlikte yıkadık .

Ve hiç bir zaman yüzümüzden tebessümü eksik etmedik . Zorlu şartlara rağmen yorulduk demedik, uykusuzluk çektik demedik, bankta uyuduk demedik. Biz sizler için buradayız siz isteyin biz yaparız dedik hep gönülden yaptık içimiz kan ağlasa da güldük tebessüm ettik Umut dolu baktık.

Gülen gözlerle yemek almaya gelen çocuklarımıza sorduk ne istersin ne pişirelim dedik . Elimizdeki imkanlarla onlara şifa pişirdik .

Çok güzel gecen bir hafta sonunda  vedalar üzdü bizi gülen gözlerimizin artık ağlama zamanı gelmişti

Gideceğimizi  duyan Mehmet amca sizde mi gidiyorsunuz, ben kaybettiğim evlatlarımın yerine koydum sizi. Onlar gitti sizde mi bizi bırakıp gidiyorsunuz deyince dayanabilir mi yürekler dayanabilir mi gözler.

Ayrılmak zor geldi bizlere. Gönlümüz orada halen aklımız orada

Hayat devam ediyor okullar açıldı izinler bitti evimize dönmek zorunda kaldık

En kısa zamanda işimizi ayarlayıp yine gideceğiz söz verdik.

Bundan yıllar önce 1999 depremini yaşayan bir  ablamız ülkemin yanında olmalıyım diye çıkmış Amerika’da gelmiş bir faydam olsun ülkeme diye.

İzmir'den, İstanbul'dan, Şile'den  Ve daha sayamadığımız bir çok yerden gelen günlü güzel şeflerimizle pişirdik biz aşımızı. Gönülden yaptık işimizi.”

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.