“Yaşam hakkı engellenemez!”

Sokak hayvanlarına yönelik getirilen beslenme yasakları eleştiren hayvanseverler, Maltepe Kent Konseyi, Maltepe Yaşam Hakkı Savunucuları ve Patili Hekimler Yaşamı Koruma Derneği öncülüğünde Maltepe Meydanı’ndan seslendi

Gündem Yayın: 01 Aralık 2025 - Pazartesi - Güncelleme: 01.12.2025 05:13:00
Editör - İsmet Akkoç
Okuma Süresi: 9 dk.
6 okunma
Google News

 

Valilikler tarafından sokak hayvanlarına yönelik getirilen beslenme yasakları, hayvanseverlerin tepkisine neden oldu.

İstanbul Valiliği geçtiğimiz ”Sahipsiz Hayvanlara Yönelik Yapılması Gereken İş ve İşler Hakkında" başlıklı bir genelge yayımladı. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliği ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca, sahipsiz hayvanlara yönelik iş ve işlemlerin düzenlendiği yerel yönetimlere görev ve sorumlulukların verildiğinin hatırlatıldığı genelgede 05 Kasım 2025 tarihinde İl Hayvanları Koruma Kurulu Toplantısı'nın yapıldığı kent genelinde sahipsiz hayvanlara yönelik gerçekleştirilen çalışmaların değerlendirildiği belirtildi.

Bu genelgeye tepki olarak Maltepe Meydanı’nda; Maltepe Kent Konseyi, Maltepe Yaşam Hakkı Savunucuları ve Patili Hekimler Yaşamı Koruma Derneği tarafından basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasına katılanlar arasında Kartal Kent Konseyi Başkanı Türkan Kurtulmaz Öztürk ve Kartal Kent Konseyi yöneticileri, Maltepe Belediye Meclis Üyesi  Murat Yılmaz, Küçükyalı Merkez Mahallesi Muhtarı Kadriye Necla Timur, Aydınevler Mahallesi Muhtarı Füsun Erayla, Emeklilerin Tabanda Birlikteliği Derneği Maltepe Şube Başkanı Fevzi Kirlibal, Yönetim Kurulu Üyesi Halil Dökmen, Cem Vakfı Maltepe Şube Başkanı Yılmaz Okatan, ​Maltepe Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Derya Duygun, ​Maltepe Kent Konseyi Engelliler Meclis Başkanı İpek Taşkın, ​Maltepe Kent Konseyi Emekliler Meclisi Başkanı Ali Uçarman, CHP  İl İnsan Hakları Komitesi adına Fidan Uyar, CHP Maltepe İlçe Yöneticileri Kazım Ulucan ve Nibin Karslı ile birlikte Maltepeli hayvanseverler katıldı.

ZİYA ÜNKER

Grup adına basın açıklamasını Maltepe Kent Konseyi Başkanı Ziya Ünker yaptı.

Basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı;

İllerimizin valilikleri tarafından getirilen sokak hayvanlarını besleme yasakları, yalnızca hukuka değil, insanlığın en temel vicdani değerlerine de aykırıdır. Ülkemizin yürürlükteki hukuku açıktır 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, sokakta yaşayan hayvanların korunmasını, yaşatılmasını beslenmesini devletin görevi olarak belirler. Hiçbir canlının beslenme hakkı yasaklanamaz hiçbir idari makam kanunun üzerinde değildir. Sokakta bir canlının aç bırakılması, bakımının engellenmesi, yaşam hakkının yok sayılması kanunun adaletine de kamu vicdanına da sığmaz. Bugün yaşanan sorunların nedeni sokak hayvanları değildir.

Yaşanan sorunların nedeni; Yıllardır Yapılmayan Kısırlaştırma, Gerçek Anlamda İşletilmeyen Bakım Evleri, Sorumluluklarını Yerine Getirmeyen Kurumlar, Sorunlara çözüm üretmek yerine çözümü sokaklarda yaşayan en savunmasız canlıların yaşam haklarının yok edilmesinde arayan anlayış ve yaklaşımlardır. Hayvanlar yaşamlarını sürdürmek için sokaklarımızda, parklarımızda bizimle yaşamak zorundadır. Sokak hayvanlarına sokaklarda yasak koymak onları besleyen gönüllülere engel olacak yasaklar koymak vicdan ve merhamet duygularına aykırı olduğu gibi, yasaya da aykırıdır.

Sokakta yaşayan bir canlının bir kap mama ile hayatta kalması engellenemez; bugün burada toplanmamız bir merhamet eylemi olmaktan öte yaşadığımız dünyanın ve çevrenin sadece bize ait olmadığı bilinci ile bir insanlık sorumluluğudur. Sokak hayvanlarının yaşam hakkı engellenemez; bu ne hukuken ne de insani olarak kabul edilebilir. Bizler sokak hayvanlarının haklarını savunmaya devam etmek kararlılığındayız devletin sokaklarda ki hayvanların yaşam haklarına sahip çıkması bir seçim değil hukuken bir zorunluluktur.

Sözümüz olsun kaplar boş bırakılmayacak çünkü bizler yaşamı savunuyoruz ve yaşamı savunmak her şeyden önce insanlık görevidir.

Yaşama sahip çıkanlar olduğu sürece hiçbir can sahipsiz kalmayacaktır.

Ziya Ünker, “Maltepe Kent Konseyi’nin yapmış olduğu çağrıya ve basın açıklamasına katılan destek veren tüm hayvan sever dostlarımıza, Sivil Toplum Kuruluşlarının yöneticilerine ve Üyelerine teşekkür ederim.” dedi.

ARZU YAŞAROĞLU

Patili Hekimler Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Arzu Yaşaroğlu Erkumise şunları söyledi;

2 Ağustos 2024 tarihinde bir yasa değişikliği yapıldı. Ancak bu değişiklik hazırlanırken Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği ya da sahada çalışan sivil toplum kuruluşlarından görüş alınmadı; bilimsel altyapı çalışmaları tamamlanmadı. Bugün ortaya çıkan tablo ise hepimizin gözleri önünde: Binlerce can doğal yaşam alanlarından koparıldı, barınaklarda toplu ölüme gönderildi. Çağdışı, merhamet içermeyen, utanç veren görüntüler… Çığlıklar, döktüğümüz gözyaşları ve yaşadığımız acı; yıllarca unutulmayacak kara bir leke olarak kalacak.

Oysa bilimsel ve çağdaş yaklaşım çok açık. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün önerisi nettir: Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat. Bu yöntemle hayvan popülasyonunu başarıyla kontrol eden birçok ülke vardır. Aksine, hayvanları toplayıp öldürerek popülasyonu kontrol edebilen tek bir ülke yoktur.

Bu süreç tüm eleştirilere rağmen ilerlerken, hâlen yürürlükte olan 5199 sayılı Kanun’un 4. maddesi “Hayvanların korunması ve gözetilmesi esastır” derken; 24 Kasım 2025 tarihinde İstanbul Valiliği tarafından bir genelge yayımlandı. Bu genelgede, haşere ve kemirgen artışının önüne geçmek, çevresel kirlilik ve ekolojik dengenin bozulmasını engellemek, halk sağlığı ve güvenliği açısından riskleri azaltmak amacıyla sağlık ve eğitim kurumları ile park, bahçe ve oyun alanlarında beslemelerin yapılmaması istendi.

Oysa bir hayvanı bulunduğu ortamda aç ve susuz bırakmak, o hayvanın yeni bölgelere göç etmesine, agresifleşmesine ve çatışmalara yol açar. Bu durum toplum sağlığı açısından da risk oluşturur. Buna karşılık sokak hayvanlarının yerel yönetimler ve bölge gönüllüleriyle iş birliği içinde kendi bölgelerinde beslenmesi; hastalıkların fark edilmesini, tedavilerin hızlı yapılmasını ve kısırlaştırmanın sürdürülebilir olmasını sağlar. Tüm bunlar toplum sağlığını koruyan uygulamalardır.

Genelgede gerekçe olarak gösterilen kemirgen ve haşere artışının gerçek nedeni ise çok daha nettir: Kedilerin, köpeklerin ve kuşların doğal yaşam alanlarının yok edilmesi. Bu türler şehir ekosisteminde kemirgenleri doğal olarak baskılar. Eğer siz bu hayvanları alandan çekerseniz kemirgen ve haşere sayısı artar; hastalıklar yayılır, daha fazla kimyasal zehir kullanmak zorunda kalınır ve tüm ekolojik döngü bozulur.

Tarih bunun örnekleriyle doludur:

– Ortaçağ Avrupası’nda kedilerin yok edilmesiyle patlayan veba salgını…

– Geçtiğimiz yaz, köpek popülasyonunun azaltıldığı bölgelerde artan kene vakaları…

Hepsi bize şunu söylüyor: Ekolojik denge bir bütündür. Topraktaki solucandan uçan arıya, ormandaki ağaçtan yırtıcı kuşa, kediden köpeğe kadar her can birbirine bağlıdır. Ekolojik dengeyi bozan çok daha büyük sorunlarımız varken -ormanların yok olması, toprağın verimsiz kullanımı, su kaynaklarının tükenmesi, çarpık kentsel dönüşüm gibi- masum hayvanların suçlanması, konunun bilinçli olarak çarpıtılmasından başka bir şey değildir.

Bugün sokak hayvanlarını hedef gösteren yaklaşım ne bilimsel ne de vicdanidir; toplumu kutuplaştırmayı amaçlayan siyasi bir tutumdur. Ama biz biliyoruz ki Türk milleti zekidir, merhametlidir; komşusu açken tok yatmayan bir millettir. Bu ülkenin sokaklarında nefes alan her can için bilimi ve vicdanı aynı çizgide buluşturmaya devam edeceğiz.

Bir canlıyı aç ve susuz bırakmak, hiçbir vicdanlı insanın kabul edebileceği bir durum değildir. Biz tüm sokak canlarının yanında olmaya devam edeceğiz. Çünkü ekosistem bir bütündür ve birdir. Yaşam hakkı yalnızca insanlara değil, tüm canlılara aittir.

Basın açıklamasına katılan Kartal Kent Konseyi Başkanı Türkan Kurtulmaz Öztürk de kısa bir konuşma yaptı ve, “Dünyamızda bizlerin olduğu kadar sessiz dostların da yaşama hakkı olduğunu unutmamalıyız. Eğer ille de birilerinin toplanması gerekiyorsa, sapıklar, adi suçlular ve rantçılardan başlanmalıdır, minik dostlardan değil” dedi.

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.